Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü öğretim üyeleri tarafından yapılan kirlilik araştırması sonuçlarına göre, kirlilik nedeniyle alabalık türlerinin azaldığı belirlendi. prof. Mehmet Kocabaş, “Deterjanlar ve diğer sentetik kirleticiler nehirlerde yaşayan alabalık gibi tatlı su balıklarının popülasyonunu etkiliyor. Çok düşük dozlarda sentetik kirleticiler suya karıştırıldığında balık yumurtaları döllenmiyor. Döllenme başarısı düştüğü için balık türleri ve sayıları azalıyor.”
Doğu Karadeniz yaylalarında sistemsiz ve kontrolsüz yerleşimler, akarsulardaki canlı yaşamı olduğu kadar doğal yapıyı da olumsuz etkilemektedir. Ömür süresinin uzaması ve turizm faaliyetleri nedeniyle yaylalarda insan kaynaklı kirliliğin etkisi akarsu ve akarsularda görülmektedir. Tatlı su balıkları üzerine çalışmalarını sürdüren KTÜ Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölümü öğretim üyeleri tarafından yapılan akarsularda yapılan kirlilik araştırması sonuçlarına göre, kirlilik nedeniyle alabalık türlerinin azaldığı belirlendi.
‘Kaynağından itibaren suyun kirlendiğini gördük’ Karadeniz alabalığı ve sazan gibi çeşitlerin bölgede üreme alanlarını inceleyen Prof. Mehmet Kocabaş, kırsalda artan yaşam süresi ve turizme bağlı olarak insan etkisinin kirlilik olarak akarsulara yansıdığını belirterek, “Hem Solaklı hem de İkizdere’nin yukarısı turizm bölgesi haline geldi. günümüz teknolojisinin ürünleri, yerleşim alanlarında kullanılmaktadır. Bunların hepsi su kaynaklarına ulaşan kirleticiler olarak görülmektedir.” Kocabaş, “Çok düşük dozda sentetik kirleticiler suya karıştırıldığında balık yumurtaları döllenmiyor veya sperm ile yumurtanın buluşma anı oluşmuyor. Döllenme başarısı da düştüğü için balık sayısı düşüyor. Su kaynaklarında azalma oluyor. Alabalıktaki azalmanın nedeni olarak bunu gösterebiliriz” dedi. ‘GEN KAYBI’
Akarsulardaki kirliliğin öncelikle balıkları etkilediğini kaydeden Prof. Anadolu alabalığı, Karadeniz ve Abant alabalığında bulunurlar.Düşük dozlarda bile balık spermlerine toksik etki yaptığından, yumurta döllense bile engelli bireylerin dünyaya gelmesi, yaralanan balığın yaşam şansının azaldığını söyleyebiliriz. çok düşük olmasıdır. Gen kaybı oluşur. Balığın üreme kapasitesi çok yüksek, yaptıklarımızı düzeltirsek eski haline dönebilir.”
